Islah harcı hesaplama aracımız ile ilgili bölümleri doldurarak kolaylıkla güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcınızı hesaplama işlemini gerçekleştirebilirsiniz.

ISLAH NEDİR?

Islah, Hukuk Muhakemeleri Kanunu‘na göre, davada davanın değerinin, delillerin, konusunun veya türünün bir defaya mahsus ve karşı tarafın rızasına gerek olmadan değiştirilebilmesini ifade eder.

Bu durum, davada tarafların savunmalarını veya iddialarını güncelleyebilmelerine olanak tanır ve davaya ilişkin yeni bir hususun ortaya çıkması durumunda taraflara esneklik sağlar. Islah hakkı, davanın seyrini etkileyen önemli bir unsurdur ve taraflara adil bir dava süreci sunar.

Islah, davanın değerinin, delillerin, konusunun veya türünün bir defaya mahsus ve karşı tarafın rızasına dayanmadan değiştirilmesini ifade eder. Dilekçeler aşamasının tamamlanmasının ardından ön inceleme aşamasına geçilir. Bu aşamada, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili olarak belgeler incelenir ve önemli vakıalar tespit edilir.

Ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra tahkikat aşamasına geçilir. Bu aşamada, tarafların dilekçelerinde ileri sürdükleri iddiaların ve ön inceleme tutanağıyla tespit edilen vakıaların doğruluğu araştırılır. Tahkikat aşamasının sona ermesinin ardından sözlü yargılama ve hüküm aşamaları gelir.

Dilekçeler teatisinden sonra, tarafların iddialarını veya savunmalarını değiştirmesi yasaktır ve dilekçelerinde ileri sürdükleri iddialarla bağlı kalması beklenir. Ancak, bu kuralın istisnası ıslah kurumudur. Islah hakkı, belirli koşullar altında, taraflara iddialarını veya savunmalarını değiştirme imkânı tanır.

Islah kurumu, davada tarafların adaletin sağlanması için belirli koşullar altında esneklik sağlar. Bu sayede, davanın daha adil bir şekilde sonuçlanması ve tarafların haklarının korunması sağlanır.

Kısmi dava, davacının aynı hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağının tamamı yerine belirli bir kısmını dava ettiği durumlarda ortaya çıkar. Bu durumda, davacı sadece belirli bir miktarı dava ederken, geri kalan kısmı dava kapsamı dışında tutar. Kısmi dava sonucunda ortaya çıkan miktar ise “tespite ilişkin bölüm” olarak adlandırılır.

Önceden, bu “tespite ilişkin bölüm” için ikinci bir dava (ek dava) açılması gerekiyordu. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin ilgili maddeyi iptal etmesinden sonra, dava değerinin artırılması için ıslah adı altında bir uygulamaya geçilmiştir. Islah dilekçesiyle dava değeri artırılabilir, ancak bu işlem için ıslah harcı ödenmesi gerekmektedir.

Islah harcı, belirli bir miktarın dosyaya eklenmesiyle artırılan dava değerinin binde 68,31’inin 1/4’ü oranında olup, nispi harç şeklinde dosyaya yatırılması gerekmektedir. Harçların tamamı ödenmeden ilgili işlem yapılmaz. Bu nedenle, dosyaya ıslah harcının yatırılması önemlidir.

Islah, davanın taraflarından her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen değiştirmesine olanak tanır. Bu değişiklikler talep sonucunu değiştirmek, arttırmak, iddianın veya savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi gibi durumları içerebilir. Islah işlemleri, davanın seyrinde zaman kaybına neden olabilir ve yapılan işlemlerin sınırlar içinde değiştirilmesine, düzeltilmesine veya ortadan kaldırılmasına yol açabilir.

Islah harcı ise, davalı taraflardan birisinin yapmış olduğu usul işlemini değiştirmesi sonucunda ödenen harçtır. Kelime anlamı olarak “ıslah”, düzeltme, daha iyi duruma getirme veya iyileştirme anlamına gelir. Hukukumuzda ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Islah harcı, dava ya da talep konusunun miktar veya değeri artarsa ve artan kısım için harç ödenmesi gerekiyorsa, kişinin ödemesi gereken miktarı ifade eder. Islah harcı hesaplama, artan kısmın değerine göre yapılır ve ıslah harcı hesaplama yapıldıktan sonra ödemenin yapılması gereken miktar bu artışa bağlı olarak belirlenir. Bu, davanın seyrindeki değişikliklerin mali yansımalarını ifade eder.

Güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcı hesaplama için ıslah harcı hesaplama aracımızdan yararlanabilirsiniz.

ISLAH HARCI NEDİR?

Islah harcı, bir dava sürecinde taraflardan birinin yapmış olduğu usul işlemlerini değiştirmesi sonucunda ödenen bir tür harçtır. “Islah” kelimesi, Türkçe’de “düzeltme”, “iyileştirme” veya “daha iyi duruma getirme” anlamlarına gelir. Hukuk sistemimizde ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 176 – 182. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Bir dava sürecinde, davalı veya davacı taraflardan biri, yapmış olduğu işlemleri değiştirme gereği duyabilir. Bu değişiklikler genellikle talebin artırılması, iddianın veya savunmanın genişletilmesi, değiştirilmesi veya düzeltilmesi gibi durumları içerebilir. Islah harcı, bu değişiklikler sonucunda ortaya çıkar ve artan kısma ilişkin harç ödenmesini ifade eder.

Islah harcı, dava sürecinde taraflardan birinin yapmış olduğu usul işlemlerini değiştirmesi halinde ödenen bir harçtır ve bu değişiklikler sonucunda artan kısma ilişkin ödeme yapılmasını gerektirir. Bu harç, dava sürecinde meydana gelen değişikliklerin mali yansımasını ifade eder.

Güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcı hesaplama için ıslah harcı hesaplama aracımızdan yararlanabilirsiniz.

ISLAH NASIL YAPILIR?

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan 176-182 maddeler arasındaki hükümler, ıslah işlemleri ile ilgilidir. Bu hükümler, aynı davada yer alan tarafların her birinin ıslah yapabilme hakkına sahip olduğunu belirtir.

Taraflar, usul işlemlerine yönelik olarak bir kereye mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen ıslah yoluna gidebilirler. Bu durum, iddia ve savunmaların genişletilmesi gibi durumlarda devreye girer.

Islah yapılmasının amacı, yargılama sürecinde süre ve şekil eksikliklerinin neden olabileceği maddi hak kayıplarını önlemektir. Tarafların usul işlemleri, ıslahın konusunu oluşturur ve bu kapsamda bir kereye mahsus olmak kaydıyla yaptıkları usul işlemleri tamamen veya kısmen ıslah edilebilir. Bu, dava sürecinde taraflara esneklik sağlayarak adil bir yargılama ortamı oluşturmayı amaçlar.

Islah işlemi, davanın belirli aşamalarında tarafların usul işlemlerini değiştirmesine olanak tanır. Islah için tahkikatın sona ermesine kadar süre vardır ve bu süre içinde tarafların ıslah yapma hakkı bulunur. Islah, mahkemeye yöneltilen, açık bir irade beyanını yansıtan ve tek taraflı olarak gerçekleştirilen bir işlemdir. Islah, dava tamamen ya da kısmen değiştirilebilir.

Dava tamamen ıslah edildiğinde, dava dilekçesinin verilmesinin ardından yapılan tüm usul işlemleri iptal olur. Yani, tarafların ıslah ettiği yeni dava, önceki işlemlerin yerine geçer ve bu işlemler tamamen geçersiz hale gelir. Ancak, dava kısmen ıslah edildiğinde, sadece kısmen ıslah edilen işlemlerle ilgili öncesinde yapılmış olan işlemler geçersiz kabul edilir. Tam ıslah durumunda, eski dava ortadan kalkar ve yeni dava açılmış olur.

Islahın bu esnekliği, dava sürecinde tarafların haklarının korunması ve adil bir yargılama ortamının sağlanması açısından önemlidir. Bu nedenle, tarafların ıslah hakkını kullanması ve usul işlemlerini değiştirmesi, davanın etkin bir şekilde ilerlemesi açısından önemlidir.

Güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcı hesaplama için ıslah harcı hesaplama aracımızdan yararlanabilirsiniz.

ISLAH İLE YAPILABİLECEK İŞLEMLER

Islah işlemi, dava sürecinde tarafların yapmış oldukları usul işlemlerini değiştirmelerine olanak tanır. Islah harcı hesaplama yapılıp ıslah harcı yatırılarak bu değişikliklerin tamamı veya bir kısmı yapılabilir. Islah ile yapılabilecekler aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Davacı, dava dilekçesinde yer verdiği dava nedenini değiştirebilir veya yeni nedenler ileri sürebilir.
  • Eksik olan vakıaların ıslah yoluyla tamamlanması mümkündür. Yani, davada eksik kalan veya yanlış belirtilen vakıaların düzeltilmesi sağlanabilir.
  • Dava konusundaki değişiklikler ıslah ile sağlanabilir. Örneğin, davanın konusu veya talepleri ıslah edilebilir.
  • Davalı tarafın cevap dilekçesi ıslah yoluyla değiştirilebilir. Yani, davalı, cevap dilekçesindeki savunmalarını veya taleplerini değiştirebilir.
  • Yeni delillerin ortaya çıkması durumunda ıslah yoluna gidilebilir. Yani, dava sürecinde ortaya çıkan yeni delillerin dava dosyasına eklenmesi sağlanabilir.
  • Zamanaşımı defi ıslah yoluyla ileri sürülebilir. Yani, davacı veya davalı, zamanaşımı savunmasını veya talebini dava sürecinde ıslah ederek ileri sürebilir.

Islah, dava sürecinde taraflara esneklik sağlayarak, haklarını daha etkin bir şekilde koruma imkânı sunar. Bu nedenle, dava sürecinde meydana gelen değişikliklere ve ihtiyaçlara uygun olarak ıslah işlemi yapılması önemlidir.

Güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcı hesaplama için ıslah harcı hesaplama aracımızdan yararlanabilirsiniz.

ISLAH İLE YAPILAMAYACAK İŞLEMLER

Islah işlemi ile yapılabileceklerin yanı sıra, bazı işlemler de ıslah yoluyla gerçekleştirilemez. Bu durumlar şu şekildedir:

  • Islah sonucunda taraflar değiştirilemez. Yani, davada taraf değişikliği ıslah yoluyla yapılamaz.
  • İkinci tanık listesinin istenmesi ıslah yoluyla mümkün değildir. Tanık listesinde değişiklik yapmak için farklı usul işlemleri gereklidir.
  • Cevap dilekçesinde yer verilmeyen ilk itirazların ıslah yoluyla ileri sürülmesi mümkün değildir. İlk itirazlar, ıslah ile değil, cevap dilekçesinde belirtilmelidir.
  • Cevap dilekçesi ile karşı tarafa açılmayan dava, ıslah yoluyla açılamaz. Yani, dava açma işlemi ıslah ile gerçekleştirilemez.
  • Islah ile maddi hukuk işlemleri yapılamaz. Islah işlemi, usul işlemlerinin değiştirilmesine odaklanır ve maddi hukuk işlemlerini kapsamaz.
  • Açık bir irade beyanı kapsamında terk edilen haklar için ıslah yolu kullanılamaz. Yani, bir tarafın açıkça terk ettiği haklar, ıslah ile geri alınamaz veya değiştirilemez.

Bu sınırlamalar, ıslah işleminin kapsamını belirler ve belirli usul işlemlerine odaklanmasını sağlar. Islah işleminin amacı, davanın usul yönünden düzeltilmesi ve adil bir şekilde ilerlemesidir.

Güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcı hesaplama için ıslah harcı hesaplama aracımızdan yararlanabilirsiniz.

ISLAH İŞLEMİNİN ŞARTLARI NELERDİR?

Islah işlemi için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir. Bu koşullar şunlardır:

  • Islah, sözlü veya yazılı biçimde yapılabilir. Tarafların tercihine göre, ıslah işlemi sözlü beyanlarla veya yazılı dilekçe ile gerçekleştirilebilir.
  • Sözlü yargılamada ıslah yapılamamaktadır. Islah işlemi, sözlü yargılama sürecinde değil, yazılı yargılama sürecinde gerçekleştirilir.
  • İddia ve savunmaya yönelik genişletme yasağı başladığı andan itibaren tahkikat bitene dek ıslah yapılabilir. Tarafların iddia ve savunmalarını genişletme yasağı, davanın başlangıcından itibaren tahkikatın sona ermesine kadar devam eder.
  • İstinaf ve temyiz aşamasına geçildikten sonra ıslah yapılamamaktadır. Davanın temyiz veya istinaf aşamasına geçtiği durumda, ıslah işlemi artık mümkün değildir.
  • Önceden ıslah yapılmış ise yeniden ıslah yapılamaz. Bir konuda daha önce ıslah yapılmışsa, aynı konuda tekrar ıslah yapmak mümkün değildir.
  • Islah, taraflara bir kereye mahsus olmak kaydıyla tanınmış bir haktır. Yani, her bir tarafın bir defaya mahsus olarak ıslah yapma hakkı vardır.
  • Islah ile yapılan istemin harca tabi olması halinde harcın ödenmesi gerekirken, aksi durumda ıslah yapılmamış sayılır. Yani, ıslah işlemi için harç ödenmesi gerekiyorsa, harcın ödenmemesi durumunda ıslah işlemi geçerli kabul edilmez.
  • Islah yoluna giden taraf, ıslaha bağlı olarak geçersiz olan işlemler için yapılacak yargılama giderlerini ve karşı taraftan kaynaklanacak zararları karşılamak üzere mahkemeye teminat yatırmak zorundadır. Bu teminatın belirlenmesi, hâkimin takdir yetkisine bağlıdır ve belirlenen teminat bedeli bir haftalık süre içinde mahkeme veznesine yatırılmalıdır.

Güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcı hesaplama için ıslah harcı hesaplama aracımızdan yararlanabilirsiniz.

ISLAH GEREKMEYEN DURUMLAR NELERDİR?

Islah gerekmeyen haller de vardır ve bunlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Mahkeme re’sen inceleme yapacaksa ve iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmayan konular söz konusu ise ıslaha gerek olmaz. Bu durumda, mahkeme kendi inisiyatifiyle incelme yapacaksa ve genişletilmiş iddia veya savunma istenmiyorsa, tarafların ıslah yapmasına gerek kalmaz.
  • Dava açıldıktan sonra ve cevap dilekçeleri verildikten sonra ortaya çıkan olaylar ileri sürülecekse, yani dava süreci başladıktan sonra yeni olaylar meydana geldiyse, taraflar ıslah yapmak zorunda değildir.
  • Hukuki sebeplerin değiştirilmesi veya genişletilmesi gerektiğinde ıslah yoluna başvurulamaz. Eğer davanın hukuki dayanağında değişiklik yapılması gerekiyorsa, bu durumda ıslah yolu kullanılmaz.
  • Dava dosyasında açık yazı hataları veya hesap yanlışlıkları varsa, bunların düzeltilmesi için ıslah yoluna başvurulmasına gerek yoktur. Bu tür düzeltmeler mahkeme tarafından da yapılabilir.
  • Talep sonucunun azaltılması gerektiğinde veya tenkis davası gibi bir durum söz konusu olduğunda, yani talep miktarının düşürülmesi gerekiyorsa, bu durumda da ıslah yoluna gerek yoktur.
  • Tenkis davası gibi bir durumda talep miktarının artırılması gerektiğinde, yani talep miktarının yükseltilmesi gerekiyorsa, bu durumda da ıslah yoluna gidilmesi gerekli değildir.

Islah harcı hesaplama yapılırken, gerekli verilerin belirli bir ıslah harcı hesaplama aracına girilerek ıslah harcı hesaplama yapılabilir. Bu sayede ıslah harcının miktarı hızlı bir şekilde belirlenebilir.

Güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcı hesaplama için ıslah harcı hesaplama aracımızdan yararlanabilirsiniz.

ISLAH HARCI HESAPLAMA

Islah yapmak isteyen davacı, ıslah edeceği değerin binde 68,31’i olan tutarın dörtte biri olacak şekilde ıslah harcı hesaplaması yapılarak olarak mahkemeye ödemelidir. Bu işlem, davacının davanın değerini artırmak veya değiştirmek istediği durumlarda geçerlidir. Islah harcı, ıslah işlemi için bir nevi teminat niteliği taşır ve davacının isteğine bağlı olarak ödenmelidir. Bu ödemenin yapılmaması durumunda ıslah işlemi geçerli kabul edilmez. Islah harcı, adliyelerin vezne birimlerine yatırılarak makbuz karşılığında ödenir.

Islah yapmak isteyen davacı, davanın bedelini artırmak için mahkemeye başvurduğunda, ıslah harcı hesaplaması yapılarak artırılan bedelin binde 68,31’inin dörtte biri oranında ıslah harcı ödemelidir. Islah harcı hesaplama, artırılan bedelin belirli bir yüzdesi olarak hesaplanır ve mahkeme veznesine yatırılmalıdır. Bu ödeme, ıslahın geçerli kabul edilmesi için gereklidir. Islah harcı hesaplama örneği olarak ise;

Örneğin, başlangıçta 10.000,00 TL olan bir davanın bedelini 110.000,00 TL’ye çıkarmak için 100.000,00 TL artırılması gerekiyorsa, artırılan bedelin binde 68,31’inin dörtte biri oranında ıslah harcı ödenmelidir. Bu durumda ıslah harcı, 100.000,00 TL’nin binde 68,31’ine tekabül eden miktarın dörtte biri olarak ıslah harcı hesaplaması yapılır ve mahkeme veznesine ödenir.

Islah harcı ödendikten sonra ıslah işlemi geçerli kabul edilir ve davada bedel artışı gerçekleşmiş olur. Islah harcı ödemesi, dosyaya yapılan bir usul işlemi olarak kaydedilir ve dosyaya işlenir. Bu şekilde, davacı dava bedelini ıslah etmiş olur ve davasının değerini artırmış olur.

Güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcı hesaplama için ıslah harcı hesaplama aracımızdan yararlanabilirsiniz.

ISLAH HARCI YATIRILMAZ İSE OLACAK OLANLAR NEDİR?

Kısmi ıslah ile dava değeri artırıldığında, bu artırılan değer için ıslah harcı olan nispi harcın yatırılması gerekir. Ancak, ıslah harcı ödenmemişse, Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince müteakip işlemler yapılamaz.

Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi, harcın hiç ödenmemesi durumunu düzenler ve bu durumda dosyanın işlemden kaldırılmasını belirtmez. Ancak, harcın ödenmemesi nedeniyle müteakip işlemlerin yapılamayacağı ifade edilir. Bu durumda, mahkeme dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verebilir.

Yani, ıslah harcı ödenmemişse, davanın devam eden süreçlerine ilişkin yasal bir dayanak olmayacağından, dosyanın işlemden kaldırılması kararı verilebilir. Dolayısıyla, ıslah harcının ödenmesi, davanın süreçlerinin devam ettirilmesi için önemlidir.

Yargı kararlarına göre, Harçlar Kanunu’nun 30. maddesiyle 32. maddesi birlikte değerlendirilerek, ıslah harcının eksik veya hiç yatırılmaması durumunda dosyanın işlemden kaldırılacağına karar verilmiştir. Özellikle, Yargıtay’ın bazı kararlarında, ıslah yoluyla dava değerinin artırılması, Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde belirtilen değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olması nedeniyle ıslahın yapılmaması durumunda dosyanın işlemden kaldırılmasına hükmedilmiştir.

Ancak, Yargıtay’ın bazı kararlarında, tamamlama harcı yatırılmayan ıslah beyanının yok hükmünde olduğuna veya dilekçenin ıslah dilekçesi niteliği taşımadığına karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemenin dosyanın işlemden kaldırılması kararı vermesine gerek kalmaz çünkü yok hükmünde sayılan bir beyan hukuki sonuç doğurmaz.

Konusunda uzman bir Islah Avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Konusunda uzman Islah avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

Güvenilir ve doğru bir şekilde ıslah harcı hesaplama için ıslah harcı hesaplama aracımızdan yararlanabilirsiniz.

ISLAH HARCI HESAPLAMA İLE İLGİLİ MAHKEME KARARLARI

  • Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/5246 E., 2020/4019 K.

“Dairemizin 28.02.2019 gün ve 2016/6337 – 2019/2291 E-K sayılı ilamı ile; ıslah harcının yatırılıp yatırılmadığının araştırılması ıslah harcı yatırılmış ise harca ilişkin makbuzun dosya arasına alınması ayrıca davalı vekiline eksik harcı ikmal etmesi için HUMK’un 434. maddesi uyarınca mehil verilmesi amacıyla dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece geri çevirme ilam gereği olarak, eksik harç tamamlattırılmış ancak ıslah harcına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamıştır.

Davanın ıslah edildiği, ancak dosya içinde ıslah harcına ilişkin makbuzun (dekontun) bulunmadığı anlaşıldığından Islah harcının yatırılıp yatırılmadığının araştırılması, ıslah harcı yatırılmış ise makbuzunun dosya arasına alınması ile birlikte dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline İKİNCİ KEZ GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2015 T. 2015/27864 E., 2015/30588 K.

“A) Davacı Talebinin Özeti:

Davacı vekili, davacının davalıya ait … plakalı, …. hattında yolcu taşıyan minibüste şoför olarak çalıştığını, 01/10/2006 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdinin 01/10/2008 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti, ücret, fazla çalışma ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını, bir an için hizmet ilişkisinin bulunduğu kabul edilse dahi iş akdinin işveren tarafından haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Bozmadan sonra verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ıslah harcını yatırıp yatırmadığı ve bu bağlamda ıslahın geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

…yapılan tespitler kapsamında, her ne kadar davacı tarafından dosyaya sunulan dilekçe ile alacak miktarları ıslah yoluyla arttırılmış ve mahkemece iş bu ıslah dilekçesine göre alacaklar hüküm altına alınmış ise de ıslah harcı yatırılmadığı için geçerli bir ıslahın varlığından söz edilemez. Mahkemece, ıslah harcı yatırılmadığı için dava hiç ıslah edilmemiş gibi (ıslah dilekçesi nazara alınmadan) hüküm kurulması gerekirken, geçerli bir ıslah varmış gibi hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

  • Danıştay 6. Daire Başkanlığının 24.02.2022T. 2019/14212 E., 2022/2241 K.

“İSTEMİN ÖZETİ : Ankara İli, Yenimahalle İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı davacıların hissedar olduğu taşınmazın imar planında “İlköğretim Alanı” olarak ayrılmasına rağmen uzun süre kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının belirsiz ve süresiz olarak kısıtlandığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen 188.650,00-TL maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi …İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

…

2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 2. fıkrasında: “Temyiz incelemesi sonunda karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise kararın düzeltilerek onanmasına karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.

Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tam yargı davaları, adli yargıdaki fiili el atma nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davalarından farklı olarak; 3194 sayılı Kanun kapsamında açılan davalar olduğundan hükmedilecek faizin; dava açma tarihi itibarıyla talep edilen miktar için dava tarihinden, miktar artırım (ıslah) dilekçesiyle artırılan kısım için ise ıslah tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir.

… İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 24/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.”

  • Danıştay 10. Daire Başkanlığının 11.03.2021T.2020/5094 E., 2021/1118 K.

“İSTEMİN_KONUSU : Davacı tarafından davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…,K:… sayılı kararına karşı taraflarca yapılan istinaf başvurusu sonucunda kesin olarak verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteminin, kesin karar hakkında olması nedeniyle reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…., K:…, Temyiz No:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, İstanbul İli, Kartal İlçesinde faaliyette bulunan işyerinin ruhsatının bulunmadığı gerekçesiyle mühürlenmesinden sonra, mührün kaldırılması neticesinde söz konusu işyerinin içinde bulunan davacıya ait eşyaların üçüncü kişilere verilmesi nedeniyle zarara uğranıldığı ve söz konusu zararın meydana gelmesinde idarenin kusuru bulunduğu iddia edilerek, uğranılan zarara karşılık 30.000,00-TL tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

… Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (… esas) 10.000,00-TL üzerinden açıldığı 06/06/2008 tarihinin ve ıslah harcının yatırıldığı 20/12/2013 tarihinin (davanın kısmen açılmış olması nedeniyle) faiz başlangıcı olarak belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle davacının talebinin (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 15.000,00 TL’lik kısmı yönünden davanın kabulüne, söz konusu miktarın, ilk dava tarihi olan 06/06/2008 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, davacının talebinin 15.000,00 TL’lik kısım yönünden ise davanın reddine, karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … davalı istinaf talebinin kabulü ile … İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine 2577 sayılı Kanun’un 45/6. maddesi ve 46. maddesi uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.

Anılan kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine ise temyiz incelemesine konu … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı kararla, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 48/6. maddesi uyarınca, kesin karara karşı yapılan temyiz istemi Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere reddedilmiştir

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, idarenin zararın yarısından sorumlu olduğuna yönelik kusur tespitinin yerinde olmadığı, idarenin zararın tamamından sorumlu olduğu, Mahkeme tarafından kusur tespitinin yapılmasının hatalı olduğu, dosyanın bilirkişiye gönderilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

  1. Davacının temyiz isteminin reddine,
  2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin … İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvuruları sonucunda verilen kesin karara karşı yapılan temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA..”