Yabancılar Hukuku

Yabancıların sınır dışı edilirken seyahat masraflarını kendileri tarafından karşılanamaması halinde Ç-136 tahdit kodu işlenerek tekrar giriş yapabilmesi için bu masrafların ödenmesi istenir. Tahdit kodunu kaldırmak için Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açılabilir.

TÜRKİYE’YE GİRİŞ YASAĞI

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, yabancıların Türkiye’ye girişleri, Türkiye’de kalışları ve Türkiye’den çıkışlarıyla ilgili önemli düzenlemeler içermektedir. Kanunun 9 ve 10. maddelerine göre:

  • Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından Türkiye’ye girmesinde sakınca görülen yabancıların ülkeye girişini yasaklayabilir. Bu durumda, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınabilir.
  • Türkiye’den sınır dışı edilen yabancıların Türkiye’ye girişi, Genel Müdürlük veya valilikler tarafından yasaklanabilir.
  • Türkiye’ye giriş yasağının süresi en fazla beş yıldır. Ancak, kamu düzeni veya kamu güvenliği açısından ciddi tehdit bulunması halinde bu süre Genel Müdürlükçe en fazla on yıl daha artırılabilir.
  • Vize veya ikamet izni süresi sona eren ve bu durumları yetkili makamlarca tespit edilmeden önce Türkiye dışına çıkmak için valiliklere başvuruda bulunan yabancılara, belirli şartlar altında Türkiye’ye giriş yasağı kararı alınmayabilir.
  • Türkiye’yi terke davet edilenlerden, süresi içinde ülkeyi terk edenler hakkında giriş yasağı kararı alınmayabilir.
  • Genel Müdürlük, giriş yasağını kaldırabilir veya giriş yasağı saklı kalmak kaydıyla yabancının belirli bir süre için Türkiye’ye girişine izin verebilir.
  • Kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı sebebiyle, idari para cezaları veya kamu alacakları sebebiyle yabancıların ülkeye kabulü ön izin şartına bağlanabilir.
  • Giriş yasağına ilişkin tebligat, sınır kapılarındaki yetkili makam veya valilikler tarafından yapılır. Tebligatta, yabancıların karara karşı itiraz hakları ve bu süreçteki diğer yasal hak ve yükümlülükleri de belirtilir.

Bu hükümler, Türkiye’deki yabancıların giriş, kalış ve çıkışlarıyla ilgili önemli düzenlemeleri içermekte olup, yabancıların Türkiye’ye giriş ve çıkışlarının düzenli ve denetlenmiş bir şekilde gerçekleşmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

TAHDİT KODU NEDİR?

Tahdit kodu, Türkiye’de bulunduğu süre içerisinde yasalara aykırı fiiller işlediği tespit edilen veya yurt dışı istihbarat bilgileriyle hakkında bilgi toplanan yabancının siciline işlenen kayıtları ifade eder. Bu kayıtlar, ilgili kişinin Türkiye’deki yasal durumunu etkileyebilir ve bu kişinin Türkiye’deki hareketlerini kısıtlayabilir.

Tahdit kodu, Türkiye’de yabancıların giriş ve oturum sürelerini etkileyen önemli bir unsurdur ve ilgili kişinin Türkiye’de kalışını zorlaştırabilir veya engelleyebilir. Bu tür kayıtlar güvenlik açısından önem taşıyan durumlarla ilişkilendirilir ve ilgili kişinin Türkiye’deki davranışlarına dair bir tür uyarı işlevi görür.

Ç 136 TAHDİT KODU NEDİR?

Türkiye’de yabancıların sınır dışı edilirken seyahat masraflarını kendileri karşılayamama durumunda Türkiye Cumhuriyeti tarafından bu masrafların karşılanması öngörülmüş olabilir. Bu tür durumlarda, yabancılar genellikle ülkeden ayrılmak zorunda kalırken Türkiye’nin bu masrafları karşılama politikası bulunabilir. Bununla birlikte, tam prosedürler ve koşullar yasal düzenlemelere ve ilgili makamların politikalarına bağlı olacaktır. Bu nedenle, bu tür bir durumla karşılaşanlar, Türkiye’nin ilgili birimleriyle iletişime geçerek detaylı bilgi almalı ve gereken adımları atmaları önemlidir. Ç-136 tahdit kodu da bu tür durumlarla ilişkilendirilebilecek bir uygulama olabilir, ancak kesin bilgi ve yönlendirme ilgili resmi kaynaklardan alınmalıdır.

Türkiye’den yabancı uyruklu bir kişinin vize ihlali veya herhangi bir suç nedeniyle sınır dışı edilirken seyahat masraflarını karşılayamaması durumunda Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından bu masrafların karşılanması söz konusu olabilir. Bu tür durumlarda, yabancı uyruklu kişinin ülkeden ayrılması için gerekli olan seyahat masrafları Türkiye tarafından karşılanabilir.

Ç-136 tahdit kodu ise bu gibi durumlarla ilişkilendirilen bir uygulama olabilir. Bu kod, yabancı uyruklu bir kişinin Türkiye’ye girişine kısıtlamalar getirilmesini sağlayan bir işaret olabilir. Dolayısıyla, söz konusu kişiye Ç-136 tahdit kodu uygulanabilir ve bu kişinin tekrar Türkiye’ye girişi sınırlandırılabilir.

Ancak, bu tür durumlarla ilgili kesin prosedürler ve koşullar yasal düzenlemelere, ilgili makamların politikalarına ve olayın spesifik detaylarına bağlı olacaktır. Bu nedenle, bu tür bir durumla karşılaşanlar, Türkiye’nin ilgili birimleriyle iletişime geçerek detaylı bilgi almalı ve gereken adımları atmaları önemlidir.

Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açmak için alanında uzman bir yabancılar hukuku avukatından yardım almanız faydalı olacaktır.

TAHDİT KODU NEDEN KONUR?

Bir ülkede suç işleyen, terörist olarak gösterilen veya güvenlik riski oluşturabilecek bir kişi, ülkeye giriş yasağına maruz kalabilir. Bu durum, kişinin ülkede bulunmasının güvenlik açısından risk oluşturabileceği düşüncesiyle ilişkilidir.

Giriş yasağı tahdit kodu, ülkeye giriş yasağı uygulanmasının süresinin değişebileceğini belirtir. Bu süre, kişinin suç işleme sebebine göre değişebilir. Örneğin, bir kişi suç işlemişse ve bu suç ciddi bir tehdit oluşturuyorsa, giriş yasağı süresi daha uzun olabilir. Ancak, kişinin suçu daha hafifse veya risk düzeyi daha düşükse, giriş yasağı süresi daha kısa olabilir.

Giriş yasağı tahdit kodu, bu tür durumları belirleyerek ülkenin güvenliğini sağlamak için kullanılan önemli bir araçtır. Bu kodlar, ülkeye giriş yasağı uygulanan kişilerin hareketlerini sınırlayarak toplumun güvenliğini korumayı amaçlar. Ancak, kişi yasağın haksız olduğunu düşünüyorsa, bu kararı mahkemeye taşıyabilir ve Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açabilir.

TAHDİT KODU KİM TARAFINDAN KONULUR?

Tahdit kodları İl Göç İdaresi Müdürlükleri, Genel Müdürlük ve Hudut Kapısı personeli tarafından uygulanır. Yabancılar, kendileri hakkında tahdit kodu olup olmadığını öğrenmek için İl Göç İdaresi Müdürlükleri’ne başvurabilirler. Bu müdürlükler, yabancıların Türkiye’deki ikamet durumları ve diğer prosedürlerle ilgili işlemleri yönetirler ve tahdit kodları da bu işlemler arasında yer alır.

İl Göç İdaresi Müdürlükleri, yabancıların Türkiye’deki durumlarına ilişkin birçok bilgiyi sağlayabilirler ve tahdit kodları da bu bilgiler arasında yer alır. Yabancılar, İl Göç İdaresi Müdürlükleri’ne başvurarak, ülkeye giriş yasağı gibi durumlarla ilgili bilgi alabilirler ve varsa tahdit kodlarını öğrenebilirler. Bu şekilde, yabancılar kendi durumlarını takip edebilir ve gerekli işlemleri gerçekleştirebilirler.

TAHDİT KODUNUN KALDIRILMASI İÇİN MEŞRUHATLI DAVETİYE BAŞVURUSU

“Meşruhatlı vize”, bir ülkeye girişi yasaklanmış olan yabancı bir kişinin yasal olarak bu ülkeye giriş yapabilmesini sağlayan bir vize türüdür. Meşruhatlı vize, genellikle yasaklanan kişinin ülkede bulunan akrabaları, işverenleri veya diğer yetkililer tarafından düzenlenen resmi bir davetiye ile başvurulur.

Nadir durumlarda yabancı tahdit kodunun kaldırılması için sadece idari başvurunun yeterli olabileceği durumlar olabilir. Ancak, bu durumlar kişinin durumuna ve tahditin nedenine bağlı olarak değişebilir.

Diğer bir seçenek ise, yasaklı bir yabancının Türkiye’ye giriş yasağının kaldırılması için meşruhatlı vize davetiyesi yoluna başvurmaktır. Meşruhatlı vize, Türkiye’ye girişi yasaklanmış olan yabancıların yasal olarak ülkeye giriş yapmasını sağlar. Bu süreçte, davetiye veren kurum veya kişi, yasaklı yabancının girişine destek olmak amacıyla resmi bir davetiye düzenler. Meşruhatlı vize işlemi genellikle bir ay içinde tamamlanabilir ancak süreç kişinin durumuna ve belgelendirmeye bağlı olarak değişebilir.

TAHDİT KODUNUN KALDIRILMASI İÇİN İDARİ BAŞVURU VE İDARİ DAVA

Haklarında sınır dışı kararı alınmış kişiler öncelikle ilgili idareye başvurarak tahdit kodunun kaldırılmasına yönelik taleplerini iletebilirler. İdare, başvuruyu uygun görürse, tahdit kodunu kaldırabilir. Ancak, idarenin olumsuz yanıt verdiği durumlarda veya kişi idareye başvurmadan doğrudan idari dava açarak ilgili tahdit kodunun kaldırılmasını talep edebilir.

İdari dava süreci, yasaklama kararının hukuka uygunluğunun incelenmesi ve gerekli kanıtların sunulması üzerine yargı tarafından değerlendirilir. Bu süreçte, kişinin avukat desteği alması önemlidir çünkü avukat, kişinin hukuki haklarını koruyabilir, gereken belgeleri toplayabilir ve dava sürecini yönetebilir.

İdari dava yoluyla tahdit kodunun kaldırılması talebinde bulunmak için, kişinin durumunu ve yasal haklarını doğru anlaması önemlidir. Bu süreçte, profesyonel bir hukuki danışmandan destek almak, başvurunun başarı şansını artırabilir ve kişinin haklarının korunmasına yardımcı olabilir.

Ç 136 TAHDİT KODU KALDIRMA DAVASI

İdari para cezası verilmesi, sınır dışı edilme ve ülkeye giriş yasağı gibi işlemlerin iptali istemiyle birlikte Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açılabilir. Ancak, bu durumda dava Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası değil, Ç 136 tahdit koduna dayanılarak yapılan işlemin iptali üzerine olmalıdır. Yani, Ç 136 tahdit kodu kaldırma değil idari para cezasının, sınır dışı etme işleminin veya ülkeye giriş yasağının iptali istenmelidir.

Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası idare mahkemesine dava açılabilir. Bazı durumlarda, idari başvuru veya meşruhatlı davetiye gibi prosedürlerle de Ç 136 tahdit kodu kaldırma mümkündür.

Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açılması durumunda, idarenin işlemin gerekçesini ve bu gerekçenin hukuka uygunluğunu somut olarak ortaya koyması gerekmektedir. Örneğin, yabancının ülkeye izinsiz girdiği, kaçak çalıştığı, genel ahlaka aykırı davrandığı, kamu sağlığını tehlikeye düşürdüğü, hakkında adli işlem yapıldığı veya genel güvenlik açısından tehlikeli olduğu gibi iddia edilen durumlar idare tarafından somut ve hukuken kabul edilebilir bir şekilde belgelenmelidir.

Davalı idare bu tür işlemleri yaparken, hukuki süreçte somut delillerle desteklenmelidir. Buna karşılık, davacı da Ç 136 tahdit kodu kaldırma davasında işleme dayanak yapılan olguların doğru olmadığını veya hukuka aykırı olduğunu kanıtlamalıdır.

Tahdit kodu uygulaması gibi kişi haklarını doğrudan etkileyen işlemler için kanuni bir dayanak bulunması gerekmektedir. Kanunda açık bir hüküm bulunmadığından, tahdit kodu uygulamasının kanuni dayanak ilkesine uygun olduğunu söylemek zordur. Ancak, yabancıların ülkeye girişi ve kalması devletin egemenlik yetkisiyle ilgilidir ve bu konuda idareye belirli yetkiler verilmiştir.

Ç 136 TAHDİT KODU KALDIRMA DAVASI AÇMA SÜRESİ NE KADARDIR?

Türkiye’ye giriş yasağının kaldırılması için Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açma süresi, tebligatın alınmasından veya kararın öğrenilmesinden itibaren 60 gündür. Bu süre, yabancının giriş yasağının kaldırılması için dava açma süresidir ve hak düşürücü niteliktedir. Yani, bu süre içinde Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açılmazsa, yabancı kişi giriş yasağının kaldırılması için hukuki olarak bir hak iddia edemez.

Bu nedenle, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açılması durumunda, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açmak isteyen bir kişinin, tebligatı aldığı veya kararı öğrendiği tarihten itibaren 60 gün içinde Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açması gerekmektedir. Bu süre içinde Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası açılmadığı takdirde, yabancı kişinin bu konuda hukuki hakları kısıtlanabilir ve giriş yasağı devam edebilir. Dolayısıyla, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davasında bu süreye dikkat edilmesi ve gerekli hukuki adımların zamanında atılması önemlidir.

Ç 136 TAHDİT KODU KALDIRMA DAVASI İLE İLGİLİ YARGI KARARI

“İSTEMİN ÖZETİ :Özbekistan vatandaşı olan davacının, çalışma izni olmaksızın çalıştığının ve yalan beyanda bulunduğunun saptandığından bahisle 6458 sayılı Kanunun 54.maddesinin 1.fıkrasının (d) ve (ğ) bentleri uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin ….

davacı hakkında tesis edilen sınır dışı etme işlemi ile bu işleme bağlı olarak konulan Ç-120, Ç-106, Ç-136, Ç-114 ve Ç-117 tahdit kayıtlarının ise iptaline yönelik İstanbul 1. İdare Mahkemesince verilen 28/02/2020 günlü ve E:2019/2477, K:2020/614 sayılı kararın; iptal kısmının davalı idare tarafından, ret kısmının ise davacı tarafından hukuka ve mevzuata aykırı olduğu iddialarıyla2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMALARIN ÖZETİ: Taraflarca verilen cevap dilekçelerinde mahkeme kararının lehlerine olan kısımlarının hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek karşı taraf istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesince dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:

Dava; Özbekistan vatandaşı olan davacının, çalışma izni olmaksızın çalıştığının ve yalan beyanda bulunduğunun saptandığından bahisle 6458 sayılı Kanunun 54.maddesinin 1.fıkrasının (d) ve (ğ) bentleri uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 28/08/2019 günlü ve 2373358 sayılı işlemi ile davacı hakkında konulan tahdit kayıtlarının iptali istemiyle açılmış olup, ilk derece mahkemesince: davacı hakkında tesis edilen V-71 ve V-74 kodlu tahdit kayıtlarının iptali istemi açısından davanın reddine, davacı hakkında tesis edilen sınırdışı etme işlemi ile bu işleme bağlı olarak konulduğu belirtilen Ç-120, Ç-106, Ç-136, Ç-114 ve Ç-117 tahdit kayıtlarının ise iptaline karar verilmiş olup, taraflarca anılan kararın aleyhlerine olan kısımlarının istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir…

Açıklanan nedenlerle; tarafların istinaf başvurusuna konu ettiği ve usul hükümlerine uyulmaksızın verildiği sonucuna varılan İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin 28/02/2020 günlü ve E:2019/2477, K:2020/614 sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 45.maddesinin 5.fıkrası uyarınca kaldırılmasına, aynı hüküm gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, yapılacak yargılama sonucunda verilecek karar ile yargılama giderleri hakkında da hüküm kurulacağından bu konuda ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına, kararın mahkemesince taraflara tebliğ edilmesi gerektiğine temyiz yolu kapalı olmak üzere kesin olarak, 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

“İstemin Özeti :Ukrayna vatandaşı olan davacı tarafından, kamu düzeni ve kamu sağlığı açısından tehdit oluşturduğu ve çalışma izni olmadan çalıştığının tespit edildiğinden bahisle 6458 sayılı Kanun’un 54/1-(d ve ğ) maddesi uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nce tesis edilen 10.04.2018 tarih ve 5454009.101.18.03.3 sayılı işlemin ve söz konusu sınır dışı kararına istinaden ….

davacının sınır dışı edilmesine istinaden hakkında alınan Ç-117 ve Ç-136 kodlu giriş yasağı kararları yönünden; davacının çalışma izni olmadan kaçak olarak çalıştığının tespit edilmesinden dolayı da ”Ç-117” (parasız kaçak çalışan yabancı) kodlu giriş yasağı kararlarının alındığı, bu kararların davacının sınır dışı edilmesine ilişkin işlemin devamı niteliğindeki tedbir kararları olduğu, bununla birlikte davacının çalışma izni olmaksızın çalıştığı tespit edildiğinden bahisle sınır dışı edilmesine ilişkin işlemin hukuka uygunluğunun da saptanması karşısında, bu işleme istinaden alınan giriş yasağı kararlarında da hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının sınır dışı edilmesine istinaden hakkında alınan Ç-116 kodlu giriş yasağı kararı yönünden; ….

dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolunda İstanbul 1. İdare Mahkemesince verilen 13/11/2018 tarih ve E:2018/803, K:2018/2009sayılı kararın, ptale yönelik kısmının hukuka aykırı olduğu, yapılan işlemde mevzuata aykırılık olmadığı iddialarıyla kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi davalı idare tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Onuncu İdare Dava Dairesince gereği görüşüldü:

Dava dosyasının incelenmesinden, dayandığı gerekçeler karşısında, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu anlaşıldığından ve dilekçede ileri sürülen iddialar söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine.”

İSTEMİN ÖZETİ :Azerbaycan vatandaşı davacı hakkında alınan, 6458 sayılı Kanunun 54/1-d ve f bentleri uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin 01/08/2019 tarih ve 8067981.101.18.03.1 sayılı işlem ile hakkında konulan yurda giriş yasağı kararının iptali istemiyle açılan davada; …

İstanbul 1. İdare Mahkemesi’nce verilen 29/01/2020 tarih ve E:2019/3050, K:2020/170 sayılı kararın; davacı tarafından, giriş yasağı işleminin iptali isteminin reddine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu, uyuşturucu tüketen Türk Vatandaşları yönünden denetimli serbestlik ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilirken, kendisi hakkında alınan kararın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, giriş yasağı işlemlerinin usulüne uygun tebliğ edilmediği ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dokuzuncu İdare Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanun’un 31. maddesi ile yollama yapılan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesinde öngörülen koşulları taşıdığı sonucuna varılan davacının adli yardım isteminin kabulü ile dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun ”İstinaf” başlıklı 45. maddesinin 2. fıkrasında; istinafın temyizin şekil ve usullerine tabi olduğu belirtilmiş, anılan maddenin 3. fıkrasında ise, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, kararda maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise, gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği hükme bağlanmıştır.

Aynı kanunun ”Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında ise; ”görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, hukuka aykırı karar verilmesi, usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksiklikler bulunması” bozma nedenleri olarak belirlenmiş bulunmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden; istinaf yoluyla kaldırılması istenilen İdare Mahkemesi kararında kanunda sayılan kaldırma nedenlerinin bulunmadığı anlaşıldığından ve dilekçede ileri sürülen iddialar da söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden başvurunun reddine, davacının adli yardım talebinin kabul edilmiş olması nedeniyle alınmayan aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca haksız çıkan davacıdan tahsil edilmesi için İdare Mahkemesince müzekkere yazılmasına, kararın taraflara tebliği amacıyla dosyanın mahkemesine gönderilmesine, temyiz yolu kapalı olmak üzere kesin olarak 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi….”

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI SEÇİMİ

Ankara yabancılar hukuku avukatı seçimi, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili surecinin hızlı ve profesyonelce yönetilmesi için ve Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili sürecin başarıya ulaşması için son derece önemli olup doğru Ankara yabancılar hukuku avukatını bulmak için yaşanabilecek süreci adım adım anlatırsak;

1.ADIM: NE İLE KARŞILAŞACAĞINIZI BİLİN

İlk adım, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili süreciniz esnasında ne türde hukuki konu ve uyuşmazlıklarla karşılaşacağınızı anlamanıza yardımcı olacaktır.

Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili sürecinde karşılaşabileceğiniz bazı hukuki konular ve uyuşmazlıklar ise: Ç 136 tahdit kodu kaldırma, idari gözetim kararı, sınır dışı edilme kararına itiraz veya yabancılar hukuku gibi konuları içerebilir.

  • İdari Hukuk: Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası, idari mahkemelerde görülür. Bu süreçte, idari hukuk kuralları ve prosedürlerine uygun olarak davaya ilişkin başvuru yapılması gerekmektedir. İdari yargı prosedürlerine ilişkin hukuki konuların anlaşılması önemlidir.
  • Yabancılar Hukuku: Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası, yabancılar hukuku kapsamında ele alınır. Bu nedenle, Türkiye’nin yabancılarla ilgili mevzuatı ve uluslararası taahhütleri dikkate alınmalıdır. Davanın yabancılar hukuku çerçevesinde nasıl ele alınacağını anlamak önemlidir.
  • İdari Gözetim Kararı: Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası sürecinde, mahkeme tarafından idari gözetim kararlarının incelenmesi veya yeniden değerlendirilmesi gerekebilir. Bu konuda idari gözetim kararlarına itiraz etme ve gerekçelerini sunma hakkınız olabilir.
  • Sınır Dışı Edilme Kararına İtiraz: Bazı durumlarda, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili olarak sınır dışı edilme kararları da gündeme gelebilir. Bu durumda, sınır dışı edilme kararına itiraz etmek ve mahkemede savunma yapmak gerekebilir.

Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili hukuki konuları anlamak, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili süreci etkili bir şekilde yönetmenize haklarınızı korumanıza yardımcı olacaktır.

2.ADIM: UZMANLIK VE DENEYİM ARAŞTIRMASI YAPIN

İkinci adımda, ihtiyacınız olan Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası alanında uzmanlaşmış Ankara yabancılar hukuku avukatı bulmak için bir ön araştırma yapmanız maddi ve manevi bakımlardan önem taşımaktadır. İnternet ortamında avukatların web sitelerini inceleyebilir, forumlarda yer alan incelemeleri okuyabilir ve avukatların müvekkillerinin referanslarına ulaşabilirsiniz.

Örneğin, internet üzerinde “Ankara yabancılar hukuku avukatı” araması yapıp Ankara yabancılar hukuku avukatı internet sitelerini ziyaret edebilir ve özgeçmişleri hakkında bilgi alabilirsiniz. Ayrıca web sitemizi inceleyerek Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası alanında uzman Ankara yabancılar hukuku avukatı ekibimizden yardım alabilirsiniz.

3.ADIM: İLK GÖRÜŞMELERİ ÖNCEDEN PLANLAYIN

Seçme ihtimaliniz olan Ankara yabancılar hukuku avukatıyla yapacağınız ilk görüşmeler, size daha fazla bilgi ve tecrübe edinme ve kararlarınız için en doğru avukatı seçme fırsatı sunar.

4.ADIM: ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI, ÜCRETLERİNİ ANLAYIN

Dördüncü adımda, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası konusunda Ankara yabancılar hukuku avukatınızla ücret ve vereceğiniz vekaletle ilgili sözleşme detayları hakkında net bir anlayış geliştirmeniz oldukça önemlidir. Örneğin; Ankara yabancılar hukuku avukatınızın danışmanlık için sizden aldığı ücretin, Ankara yabancılar hukuku avukatı ücret tarifesince belirlenen asgari ücretlere ne kadar yakın olduğunu bilmeli, ekonomik bir tercih yapıp yapmadığınızı anlamalısınız.

5.ADIM: İŞ BİRLİĞİ VE İLETİŞİM

Ankara yabancılar hukuku avukatınızla kaliteli bir iş birliği içinde olmak ve güçlü iletişim kurmak son derece önemlidir. Bu, karşılıklı güven oluşturmanıza ve dava sürecinin başarıyla yürütülmesine yardımcı olmaktadır.

Örneğin; Ankara yabancılar hukuku avukatınıza, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası konusuyla alakalı herhangi bir gelişme veya endişeniz olduğu zaman hemen başvurabileceğinizi bildirmeli ve Ankara yabancılar hukuku avukatınızdan bu konuda teminat alabilmelisiniz. Aynı zamanda Ankara yabancılar hukuku avukatınızın her duruşma ve gelişme neticesinde size düzenli olarak Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası konusuyla alakalı davanın ilerlemesi hakkında bilgi vermesini bekleyebilirsiniz.

6.ADIM: EN DOĞRU ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI SEÇMEK

Sonuç olarak, Ankara yabancılar hukuku avukatı seçimi, karmaşık ve stresli bir süreç olabilmekle beraber yukarıda sizler için sıraladığımız adımları izleyerek bu süreci daha etkili bir şekilde yönlendirmeniz mümkün. İhtiyaçlarınızı saptamak, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası konularında deneyimli ve uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatı araştırması yapmak, görüşmelerinizi planlamak, ücretleri anlamak ve etkili bir iletişim kurmak, doğru Ankara yabancılar hukuku avukatını seçmenize yardımcı olacaktır. Bu şekilde, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası konusunda dava sürecinizi daha az sıkıntılı ve çok daha başarılı bir şekilde sonuçlandırabilirsiniz.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI ÜCRETİ 2024

Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi vekalet ücretini düzenler. Bu maddeye göre vekalet ücreti, avukatlık sözleşmesi ile belirlenir. Ancak bu belirleme süreci Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile bağlıdır.

Ankara yabancılar hukuku avukatı ücreti davanın niteliğine göre Ankara yabancılar hukuku avukatı ve iş sahibi tarafından belirlenir. Ancak Ankara yabancılar hukuku avukatı isterlerse Ankara Barosu En Az Ücret Tarifesine uyabilirler.

Ankara Barosu’nun bu tavsiye niteliği taşıyan asgari ücret tarifeleri, meslektaşlarımız ve kıymetli müvekkillerimizin adil bir hizmet sunma ve alımı için bir yol haritası sunar. Bu tarifelerin Adalet Bakanlığı’nın onayına tabi olması, güvenilirliği ve şeffaflığı artırır ve avukat-müvekkil ilişkileri açısından da gerçekleştirilecek hukuki işlemler için daha güvenilir bir çerçeve sunar.

Netice itibariyle, sağlık hukuku davalarında Ankara yabancılar hukuku avukatı ücretleri mali açıdan ciddi bir yük olarak görülse de sağlık hukuku alanında uzman bir Ankara avukatına danışmamak daha fazla gider yapılmasına yol açmaktadır. Ancak doğru bir Ankara yabancılar hukuku avukatıyla ve Akademik Hukuk & Danışmanlık gibi doğru bir hukuk bürosuyla iş birliği yaparak adil bir sonuca ulaşmak mümkündür. Bu noktada da en makul tercihi yapabilmek açısından Ankara yabancılar hukuku avukatı için belirlenen asgari ücret tarifeleri önemli anlamda yol gösterici olabilmektedir.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI TUTMAK ZORUNDA MIYIM?

Ankara yabancılar hukuku avukatı, Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili süreçte kritik bir rol oynarlar. Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili süreçler genellikle karmaşık, teknik ve uzmanlık gerektiren hukuki konular içerir. Ancak kural olarak Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası ile ilgili davasında bir Ankara yabancılar hukuku avukatı tutmak zorunda değilsiniz.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI’NA NASIL ULAŞILABİLİR?

Ankara Barosu’na bağlı olan tüm Ankara avukatlarının iletişim bilgileri Ankara Baro levhasında yer almakta olup web sitesi ya da baroyu arayarak ulaşılabilmektedir. Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası konusunda uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatı arayışındaysanız, Baro Levhası üzerinden Ankara yabancılar hukuku avukatı iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz.

ANKARA YABANCILAR HUKUKU AVUKATI AKADEMİK HUKUK & DANIŞMANLIK’TA

Ç 136 tahdit kodu kaldırma davası konusunda uzman bir Ankara yabancılar hukuku avukatından destek almak, doğru ve hukuki açıdan sağlam bir konumda olmanıza yardımcı olabilir. Konusunda uzman Ankara yabancılar hukuku avukatı ile istediğiniz yerden görüntülü ve farklı şekilde iletişim kurmak ve bilgi almak için Online Danışmanlık Sistemimizden randevu alabilirsiniz.

KAYNAK:

[1]-https://www.mevzuat.gov.tr/

[2]-https://www.turkiye.gov.tr/

[3]-https://dergipark.org.tr/tr/

[4]-https://www.lexpera.com.tr/

[5]-https://www.lexpera.com.tr/

Akademik Hukuk İletişim YÖK Denklik Avukatı

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment